Beslenme ve Diyet Bölümü Diyetisyen Berna Ertuğ "Taze kesilmiş etin sindirimi çok zordur, hazımsızlık yapabilir ve sert olmasından dolayı pişirilmesi zordur. Dolayısıyla buzdolabında 1-2 gün bekletilmiş etin tüketilmesi önerilmektedir" dedi. Kurban Bayramı’nda artan et tüketimi, özellikle sıcak havalarda birçok sağlık problemini beraberinde getiriyor. Kalp, diyabet, tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerin fazla et tüketmesi, yağ alımının artmasına ve hastalıkların daha ciddi boyutlara ulaşmasına neden oluyor. Bayramın sıcak günlere denk gelmesiyle birlikte; yiyecek seçimi, porsiyon kontrolü ve besin gruplarının dengeli dağılması daha fazla büyük önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Berna Ertuğ, sağlıklı bir bayram geçirmek için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. "Eti buzdolabında 1-2 gün beklettikten sonra tüketin" Taze kesilmiş etin sindiriminin çok zor olduğunu ifade eden Ertuğ, etin hazımsızlık yapabileceğini ve sert olmasından dolayı pişirilmesinin de zor olduğunu kaydetti. Etin buzdolabında 1-2 gün bekletilmesi gerektiğini belirten Ertuğ, "Etler büyük parçalar olarak değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak, poşet veya yağlı kağıda sarılarak saklanmalıdır. Doğru saklama yöntemlerinin kullanılması ile hem besin öğelerinin kayıpları en aza indirilmiş olur, hem de mikroorganizmaların çoğalması engellenmiş olur" ifadelerinde bulundu. "Süt ve ürünleri çok önemli" Eti farklı besin grupları ile birlikte tüketmeye özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Ertuğ, "Yeşil sebzeler etteki demirin etkisini artırır. C vitamininden zengin yeşil yapraklı sebzeler iyi bir tamamlayıcı olacaktır. C vitamini ette bulunan demirin vücut tarafından emilimini artıracağından, etteki demirden daha çok yararlanmayı sağlayacaktır. Bununla birlikte gerekli posa ve diğer vitamin-minerallerinin de alınmasına yardımcı olur. Tahıl grupları vücut için gerekli mineralleri içerir. Ekmek, pilav ve makarna gibi tahıl grupları başta karbonhidrat olmak üzere B1, B6, B2 vitaminleri, önemli asitler, doğal lifler ve yağ asitleri, magnezyum, çinko, potasyum gibi önemli mineralleri içerir. Bu yüzden etle birlikte tüketilmesi çok önemlidir. Süt ve ürünleri çok önemli, protein, kalsiyum, fosfor, B2 ve B12 vitamini olmak üzere birçok besin öğesinden zengin olan süt ve ürünlerinin menüde yer alması önem taşır. Yoğurt, cacık veya ayran iyi bir seçim olacaktır" diye belirtti. "Yürüyüşlere devam edilmeli" Kurban bayramını sağlıklı geçirmek için önerilerde bulunan Ertuğ, "Kırmızı ette bulunan yüksek miktardaki doymuş yağ zararlı olduğundan bayram süresince et tüketim miktarında ve sıklığında çok dikkatli olunmalıdır. Öğünlerde 2-3 köfte kadar (60-90 gram) et tüketimi günlük et gereksinmesini karşılayacaktır. Etler kanserojen öğelerin oluşumuna meydan vermemek, vitaminlerin kaybını ve besin zehirlenmelerini önlemek için ızgara, fırın ve haşlama yöntemleriyle pişirilmelidir. Kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır. Katı yağlar et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır. Et kullanılarak yapılan sebze yemekleri yağ eklenmeden pişirilmelidir. Etlerin çok yağlı kısımları yenmemelidir, hayvanın iç yağları yemeklere lezzet vermek amacıyla kullanmamalıdır. C ve E vitamini içermeyen etin yanında, bu vitaminlerin bulunduğu sebze, salata, taze sıkılmış meyve sularını tüketilmelidir. Hamurlu tatlı ve çikolata yerine, sütlü ve meyveli tatlılar az porsiyonlarda tüketilmelidir. Günlük tempolu yürüyüşlere bayramda da devam edilmelidir" mesajını verdi.