KERİM TOKSÖZ YAZDI: Gönül insanı olabilmek önemli. Gönül insanı olursanız her zaman kazanırsınız. Gönüllerdeyken insanların gönlünden düşerseniz de kaybetmeye mahkumsunuz.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2001 yılından buyana Türk insanının gönlünü feth ede ede buraya kadar partisini taşıdı ama partisinde görev verdiği bazı insanlar ise tam tersi hareket etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı insanların sevgisi bir başka ama partiye karşı bakış açısı bir başka. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rüzgarıyla makam ve mevki sahibi olanlar, onu örnek almak yerine tam tersini yaptılar. Cumhurbaşkanı, millete yüzünü dönerken, derdine çare üretirken, onun Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı, İl ve İlçe Başkanı yaptığı bazı isimler ise millete sırtını döndü. Parti içindeki kaos ortamı aslında AK Parti'ye çok şey kaybettirdi ve kaybettirmeye de devam ediyor. Dün Recep Tayyip Erdoğan'a toz kondurmayanlar, makam ve mevkilerden düşünce ona karşı saldırıya geçtiler, onun ayağına çelme takmaya başladılar. Bu da AK Parti'nin bir anlamda ikiye, üçe ve hatta dörde bölünmesine neden oldu. Bunun en güzel örneği ise Alanya'da şahit oluyoruz ve olduk da. AK Parti Alanya İlçe Başkanlığı yapan bir insan, görevden alınınca partiye karşı karalama kampanyası başlattı ve başlatıyor da. Bir insan, İlçe Yönetimi'nde olunca partiye karşı farklı bakıyor ama o görevi bırakınca veya bıraktırılınca başka gözle bakıyor. Bir İlçe Başkanı görevi bırakırken, onun yerine de o görevi üstlenen iki insan arasında bile ister istemez soğukluk yaşanıyor. Bu da kırgınlıklara, küskünlüklere neden oluyor. Bu tavırlar da AK Parti'nin oy kaybına ve erimeye başlamasına neden oldu ve oluyor da. Partide birisi Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı veya İlçe Başkanlığı'na aday olunca parti içinde hizipçi grup ise o insanın bir makam sahibi olmaması yönünde kampanya başlatıyor, o insanı da partiden soğutuyorlar. Bu tavırlar sadece o insanı değil onun yakınlarını da o partiden gitmesine ve başka partiye oy vermelerine sebep oluyor. Milletvekilleri de sadece seçimden seçime değil her zaman milletin içinde olurlarsa o partiye karşı da insanların bakışı pozitif olur. Ama seçim dönemi sokağa inip, seçim bitince Ankara'da olurlar ve boş zamanlarını da Ankara'da geçirirlerse o zaman o partiye ve o partinin milletvekillerine iyi gözle bakmıyor seçmen. Sadece Cumhurbaşkanı'nın gönül almasıyla o parti daha ileriye gitmez. Cumhurbaşkanı'ndan, Bakanlara, Milletvekilleri'nden, İl ve İlçe Başkanları'na, ana kademelerden mahalle teşkilatlarına kadar herkes gönül alırsa o zaman o partiyi kimse zirveden indiremez. Bence Alanya'da İlçe Başkanı Mustafa Toklu, 2001 yılından buyana partide görev yapan herkesi tek tek ziyaret edip, insanların gönlünü almalı. Birlik ve beraberlik içersinde tüm teşkilatları birleştirip, barıştırmalı. Birilerinin kırgınlığı varsa parti ile yeniden barıştırmalı. Parti içinde birlik ve beraberliği sağlar, kıngınlığa bir son verirse AK Parti, 2023 yılında yeniden Alanya'da açık ara birinci parti olur ama birliği sağlayamazsa AK Parti, Alanya'da çok büyük bir yara alır. Bu da AK Parti'nin Türkiye'de oy kaybına neden olur. Herşey Mustafa Toklu'nun elinde. Tabiki bu sadece Alanya ölçeğinde değil, tüm Antalya ve Türkiye ölçeğinde yapılırsa Recep Tayyip Erdoğan da başı dik şekilde milletine hizmet eder. Yoksa AK Parti, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Partisi ve Doğruyol Partisi gibi bir gün gelir, kimsenin dönüp bakmadığı parti haline dönüşür.