Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Sağlık, Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkanlığı Genç Girişimciler Kulübü, kadın azmine ve duruşuna örnek iki konuğun ağırlandığı bir etkinliğe imza atarak 2. Geleceğin Kadın Girişimcileri Zirvesi’ni gerçekleştirdi. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi İşletme Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi Berfin Bolat ile DİM Medya çalışanlarından Ceren Şahin’in katıldığı zirveye ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Leyla Harputlu ile akademik, idari personel ile öğrenciler katıldı. Genç yaşında karşılaştığı meme kanserini büyük bir inanç ve azimle yenerek sağlığına tekrar kavuşan ALKÜ’lü mühendis adayı Berfin Bolat’ın azim dolu örnek hikâyesi ile başlayan zirve ardından DİM Medya çalışanı Ceren Şahin’in hayatından yola çıkarak kadınların toplumdaki yeri ve “kadın duruşu” nasıl olmalı konu başlıklarındaki sohbeti ile devam etti. “BEN CHARLİE SAYESİNDE SINIRLARIMI ÖĞRENDİM” “Merhaba, ben Berfin BOLAT. Alaaddin Keykubat Üniversitesi İşletme Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisiyim. Şu anlık öyle yüksek yerlerde çalışan ya da yüksek maaş alan birisi değilim. Ve o yüzden size de o başarılarımı anlatmayacağım. Ama size 20 yaşında ki bir kızın uğraştığı savaşı nasıl kazandığını, neler yaptığını, nasıl hala ümidini ve umudunu yetirmediğini anlatmak için huzurlarınıza geldim.” sözleriyle konuşmasına başlayan Bolat, meme kanseri teşhisi, tanısı ve örnek mücadelesini salonda bulunanlar ile paylaştı. “Charlie” adını verdiği kanseri ile savaşının 22 Haziran 2018 günü başladığını dile getiren Bolat, duygularını “Hayatımın anlamına vardığım ilk günümdü. Gülmenin bile bir anlamı varmış ben o gün onu öğrendim” sözleriyle ifade etti. “Kemoterapiler sonucunda küçülmüştü ve ben 29 Ağustos günü onunla vedalaştım. Ve uzun süren ameliyat sonunda onunla bir girdiğim ameliyattan onsuz çıktım. Ama patolojiye giden Charlie'min çok iyi huylu olmadığı, kötü huylu olduğu için tekrar nüksedebileceği ve sıçrayabileceği anlaşıldığı için 12 kür daha kemoterapi alacaktım. Ve onları da alıp en son 7 Aralıkta bir daha açmamak üzere son noktayı bıraktım. Ama ben bu süreci çok sevdim. Çünkü sevgili Charlie'm bana giderken çok şey öğretti. Hiçbir şekilde hayatta bir şey kafaya takılmaması gerektiğini öğrendim. Her şey her şekilde olacağına varıyormuş” diyerek konuşmasına devam eden Bolat bu süre zarfında okuluna devam ettiğini, ders çalışıp sınavlara girerek hayattan hiç kopmayı düşünmediğini söyledi. “İşte ben Charlie sayesinde sınırlarımı öğrendim. Bir şeyler başarabildiğimi öğrendim. Hayatın değerini öğrendim. Karşılıksız sevgiyi öğrendim. Kızsan da hayat buna değmez deyip hiçbir şey olmamış gibi yaşama devam etmeyi öğrendim. Sabrı öğrendim. Dayanmayı öğrendim. En güzeli de ne kadar güçlü bir insan olduğumu gösterdi. Kanser olduktan sonra kanser insanlarının gözümde yeri çok değişti. Çocuğu da, büyüğü de her yaşında kanserle savaşan insan gücü diye bir şey öğrendim” diyerek salonda bulunanlara genç bir kadının nasıl olgunlaşarak örnek olabileceğini gösterdi. ‘TOPLUMSAL MÜCADELE KAZANDIRIR’ Ardından bu programın 8 Mart’ta değil 19 Mart’ta gerçekleştiriliyor olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan DİM Medya muhabiri Ceren Şahin bunun açıklamasını şu şekilde yaparak sözlerine başladı: “Çünkü bugün 8 Martın algılanış biçimini son derece popülist buluyorum. Yani kadınlar sadece 8 Mart’ta hatırlanıyorlar. Kadınlara çiçekler veriliyor. Kadınlar belli organizasyonlar kapsamında bir araya geliyorlar. Fakat sonrasında kadın yine çileli hayatına devam etmek zorunda bırakılıyor. Ve kimse de sormuyor sizlerin sorunu nedir? Her gün yeni bir kadın cinayeti oluyor ya da her gün bir kadın istismara uğruyor. 8 Mart bir direniş ve mücadele günüdür. Erkek egemen sistemin eleştirisini yaparak ikincil sayılan bütün varlıkların mücadelesinin tek bir güne sığdırılması son derece kötü. Bunun karşısında durarak farkındalık yaratan bir eylemle bu etkinliği 19 Martta düzenlenmesini de yerinde buluyor ve emek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” Kadınların, toplumsal kadın mücadelesini yükseltmek adına 8 Mart’ları yayarak bütün bir yıl boyunca farkındalık yaratan etkinliklerin olmasını savunduklarını dile getiren Şahin, konuşmasında cinsiyetçi söylemlere, kadının toplumdaki ve siyasetteki yerine dikkati çekti. Kadınların yaşam haklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şahin 2018 yılı istatistiki verilerini paylaşarak “2018 yılında 440 kadın erkek cinayetine kurban giderken 317 kadın ise şiddete maruz kaldı. 1200’ün üzerinde çocuk istismarı da basına yansıdı. Bunlar çok ciddi rakamlar, ben araştırmanızı öneririm sizlere de. Dolayısıyla yaşam hakkımızı tam anlamıyla edinebildiğimiz bir Türkiye’de maalesef yaşamıyoruz” diye konuştu. Kadınların eğitim haklarına da değinen Şahin, özellikle çocuk gelinlerle hala karşılaşıldığını belirterek kırsal bölgelerde kız çocuklarının eğitim hakkının tanınmadığını vurguladı. Konuşmasında çalışma hayatında kadının yerine de değinen Şahin, erkek egemen toplumlardaki çalışan tüm kadınların hemen hemen benzer sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Toplumda kadının yaşadığı sorunlara yönelik her ne varsa bu sorunun toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile çözülebileceğinin üzerinde duran Şahin, şu ana kadar üniversite ve çalışma hayatında yaşadığı anılarından yola çıkarak konu hakkında bilgiler verdi.